
Boeing’in Starliner Uzay Aracının Astronotları: Uzayda Mahsur Kalma Hikayesi
6 Haziran 2023 tarihinde, Boeing’in Starliner uzay aracı ile uzaya gönderilen iki NASA astronotu, Sunita Williams ve Barry Wilmore, 8 aydır uzayda mahsur kaldı. Bu durum, uzay keşfi ve uzayda kalmanın etkileri üzerine önemli tartışmalara yol açtı. Williams, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) geçirdiği süre zarfında mikro yerçekimi koşullarının vücudundaki etkilerini açıkça ortaya koydu. Uzayda sekiz ay geçirdikten sonra, bazı temel motor becerilerini kaybettiğini ifade etti. “Yürümenin nasıl bir şey olduğunu unuttum,” diyerek yaşadığı zorlukları dile getirdi.
Astronotların Uzayda Geçirdiği Süre ve Etkileri
Sunita Williams, mikro yerçekiminde 234 gün geçirdikten sonra, uzayda geçirdiği sürenin fiziksel etkilerinin farkında olduğunu belirtti. Uzayda geçirilen her ay, önlem alınmadığı takdirde kemik yoğunluğunda yaklaşık %1 oranında kayba neden olmaktadır. Bu durum, astronotların uzaydan döndüklerinde karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarını gözler önüne seriyor. Uzayda uzun süre kalan astronotlar, kas ve kemik yapısında ciddi bozulmalar yaşayabiliyorlar. Bu da, dönüş sonrası rehabilitasyon sürecini zorlaştırıyor.
Uzay Görevinde Yaşanan Teknik Sorunlar
Boeing kapsülünde yaşanan teknik sorunlar, Williams ve Wilmore’ın uzayda kalma süresini uzattı. Başlangıçta, bu iki astronotun ISS’de geçirmesi gereken süre sadece sekiz gündü. Ancak teknik aksaklıklar, dönüşlerini en az Mart sonuna kadar geciktirdi. Kapsül, Dünya’ya boş ve sorunsuz bir şekilde dönebildi; fakat astronotlar, uzayda daha uzun süre kalmak zorunda kaldılar.
Elon Musk ve Uzay Kurtarma Çabaları
Uzayda mahsur kalan astronotların durumu, ABD Başkanı Donald Trump tarafından da gündeme getirildi. Trump, astronotların uzayda mahsur kaldığını ve Biden yönetimi tarafından adeta terk edildiklerini iddia etti. Musk’a çağrıda bulunan Trump, SpaceX’in astronotları geri getirmesi gerektiğini belirtti. Musk, bu konuda hızlı bir yanıt vererek Williams ve Wilmore’u “en kısa sürede” Dünya’ya geri getireceğine söz verdi.
NASA’nın Açıklamaları ve Uzayda Kalmanın Riskleri
NASA, astronotların uzayda mahsur kaldığı iddialarını reddetti. Kurum, her zaman uzun süreli uzay görevleri için hazırlandıklarını vurguladı. Ancak mikro yerçekimi koşullarının astronotların sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, tartışmaların odağı oldu. Uzayda geçirilen süre zarfında, kas ve kemik yapısında meydana gelen bozulmalar, geri dönüş sonrası rehabilitasyon sürecini zorlaştırıyor.
Uzayda Kalma Rekoru ve Gelecek Planları
Williams ve Wilmore’un ISS’den dönüşü, SpaceX’in Crew-10 misyonunun uzayda fırlatılma zamanına bağlı. Crew-10’un fırlatma sürecindeki gecikmeler nedeniyle, dönüş tarihi Mart sonuna ertelendi. SpaceX, Crew-10’u planlanandan erken fırlatarak süreci hızlandırabilir; ancak bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Elon Musk ve Donald Trump’ın açıklamaları, astronotların daha erken döneceği yönünde spekülasyonlara yol açsa da, NASA henüz resmi bir tarih değişikliği duyurmadı.
Uzay Görevlerinin Önemi ve Geleceği
Uzay görevleri, sadece bilimsel keşifler için değil, aynı zamanda insan sağlığı ve dayanıklılığı açısından da büyük öneme sahiptir. Astronotların uzayda geçirdiği süre, onların fiziksel ve psikolojik dayanıklılıklarını test ederken; elde edilen veriler, gelecekteki uzay misyonları için yol gösterici olmaktadır. 371 günle en uzun ISS görev süresi rekoru, Amerikalı astronot Frank Rubio’da kalmaya devam etmekte. Ancak Williams ve Wilmore’un Mart sonunda ISS’den ayrılması halinde, sekiz aylık görevleri standart bir ISS misyonundan iki ay daha uzun sürecek.
Sonuç Olarak
Uzayda geçirdiği süre boyunca karşılaşılan zorluklar, astronotların deneyimlerini ve fiziksel durumlarını derinlemesine etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Uzay araştırmaları, insan sağlığı üzerindeki etkilerinin yanı sıra, gelecekteki uzay keşiflerinin planlanmasında da faydalı bilgiler sağlamaktadır. Bu nedenle, uzay araştırmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.