
Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT) ve Siber Güvenlikteki Önemi
Günümüzde siber güvenlik tehditleri, her zamankinden daha karmaşık ve tehlikeli hale gelmiştir. Özellikle Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT), devlet destekli siber saldırı grupları tarafından gerçekleştirilen, hedefe yönelik ve uzun süreli saldırılardır. Bu tür saldırılar, yalnızca veri hırsızlığıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda kritik altyapılara zarar verme amacı taşıyan karmaşık operasyonlardır. APT grupları, genellikle belirli ülkelerin siyasi veya ekonomik çıkarlarını hedef alır.
2025 Yılına Ait APT Gruplarının Aktifliği
Kaspersky uzmanlarının verilerine göre, 2025 yılında en aktif APT grupları arasında SideWinder, Kimsuky, Lazarus, Salt Typhoon, APT42 ve TetrisPhantom yer almaktadır. Bu gruplar, yalnızca veri çalmayı değil, aynı zamanda devlet kurumlarına ve kritik altyapıya yönelik saldırılar gerçekleştirmeyi de hedeflemektedirler. Özellikle SideWinder, iki yıl üst üste en dikkat çekici APT grubu olmuştur.
Türkiye’nin Siber Tehdit Ortamındaki Yeri
Kaspersky’nin 2025 yılına ait verilerine göre, Türkiye, çevrimiçi tehditlerle en fazla etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Ülkemizdeki kullanıcıların yaklaşık %26,1’i çevrim içi tehditlerden etkilenirken, Türkiye, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde en yüksek risk seviyesine sahip ülke olma konumundadır. Bu durumu göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin siber güvenlik stratejilerinin güçlendirilmesi gereklidir.
APT Gruplarının Hedefleri ve Stratejileri
Kaspersky Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Baş Güvenlik Araştırmacısı Maher Yamout, Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle APT grupları tarafından sıkça hedef alındığını ifade etmektedir. Özellikle devlet kurumları, APT gruplarının öncelikli hedefleri arasında yer almakta olup, bu gruplar maddi kazanç yerine stratejik bilgi elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Bu bağlamda, devlet bakanlıkları ve kritik altyapı sistemleri sıkça hedeflenmektedir.
Mobil Cihazlara Yönelik Tehditler
Bölgedeki APT grupları, mobil cihazlara yönelik istismar teknikleri geliştirmekte ve bu cihazları hedef almaktadır. Mobil cihazların yaygın kullanımı, siber saldırganlar için yeni fırsatlar sunmakta; bu durum, APT saldırılarının daha sofistike hale gelmesine yol açmaktadır. Kullanıcıların mobil güvenlik önlemlerini artırması, bu tehditlerle başa çıkmanın en etkili yollarından biridir.
Jeopolitik Nedenlerle Hedef Olmanın Sonuçları
Türkiye, Mısır ve Pakistan, son yıllarda siber casusluk faaliyetlerinin yoğunlaştığı ülkeler arasında yer almaktadır. Bu durum, bölgedeki jeopolitik ve ekonomik gelişmelerle doğrudan ilişkilidir. APT grupları, bu ülkelerin askeri teknolojileri ve üretim süreçlerini yakından takip ederek kritik bilgileri ele geçirmeyi hedeflemektedirler. Bu tür bilgiler, diğer ülkelerin stratejik planlamalarında önemli bir yer tutmaktadır.
Gelişmiş Saldırı Teknikleri ve Yenilikçi Yöntemler
APT gruplarının kullandığı saldırı teknikleri, giderek daha karmaşık hale gelmektedir. Örneğin, siber paralı askerler tarafından gerçekleştirilen bir saldırıda, zararlı yazılımın komuta sunucusuyla doğrudan bağlantı kurmak yerine bir YouTube videosu kullanılması dikkat çekicidir. Bu yöntem, saldırganların zararlı yazılımın iletişimini gizli tutmasını sağlamaktadır. Böylece, ilk bakışta sıradan bir video olarak görünen içerik, aslında siber saldırının temelini oluşturmaktadır.
Siber Güvenlik Önlemleri ve Stratejileri
APT tehditlerine karşı etkili bir savunma mekanizması geliştirmek için, devlet kurumları ve özel sektör, siber güvenlik alanında iş birliği yapmalıdır. Bu bağlamda, siber güvenlik eğitimleri, sürekli güncellenen yazılımlar ve etkili izleme sistemleri büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, kullanıcıların siber hijyen kurallarına uyması ve güçlü parolalar kullanması, siber saldırılara karşı alınacak önlemler arasında yer almalıdır.
Sonuç Olarak
APT grupları, modern siber tehditlerin en tehlikeli unsurlarından biridir. Türkiye’nin bu tehditlerle başa çıkabilmesi için, siber güvenlik stratejilerini güçlendirmesi ve uluslararası iş birliğine önem vermesi gerekmektedir. Bu süreçte, hem devlet kurumları hem de özel sektör, siber güvenlik konusunda farkındalık yaratmalı ve gerekli önlemleri almalıdır.