Antik Kentteki Kazılar Devam Ediyor
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem başkanlığındaki kazılar, son dört yıldır yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bu kazı çalışmaları, antik kentin tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmak amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Antik kentteki tiyatroda, 60 kişilik bir ekiple yürütülen kazıların yanı sıra, alanda çeşitli çalışmalar da yapılmaktadır. Bu çalışmalar arasında mimari belgeleme, jeofizik araştırmalar, su altı araştırmaları ve buluntu incelemeleri yer almaktadır. Prof. Dr. Erdem, AA muhabirine verdiği demeçte, Perinthos’un Trakya’daki en önemli antik kentlerden biri olduğunu vurguladı.
Antik kentin köklü bir tarihe sahip olduğunu ifade eden Erdem, şu açıklamalarda bulundu:
- “Bu yıl, tiyatromuzdaki kazı çalışmalarının üçüncü yılına girmiş bulunuyoruz.”
- “Çok büyük bir antik tiyatro ile karşı karşıyayız; Trakya antik kentleri arasında bilinen en büyük tiyatro burasıdır.”
- “Vize’de de bir tiyatro mevcut, ancak o oldukça küçük çaplı.”
Erdem, sahne binasının büyük bir kısmının gömülü durumda olduğunu belirtti. “Sahne binasında fil ayakları olduğuna dair bulgular var. Buradan kazı çalışmalarına başladık; buradaki dolgunun yüksekliği 6 metreyi buluyor. Bu oldukça dikkatli bir temizlik süreci gerektiriyor, çünkü dolgunun altından çok önemli buluntular çıkıyor. Bu buluntuların kaybolmaması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, bu yıl Roma dönemine ait bir heykel bulduk. Bunun hemen yanında Geç Antik devre ait bir mezar da ortaya çıktı,” dedi.
Erdem, kazı çalışmaları devam ettikçe antik kent hakkında yeni bilgilere ulaşma fırsatı bulduklarını dile getirdi. Tiyatronun bulunduğu alandaki kazıların sürdürüleceğini aktaran Erdem, “Tiyatro, kentin prestij açısından son derece önemli bir yapısıdır. Özellikle Roma döneminde bu şehir başkentlik yapmıştır. İmparatorların ilgisi doğrultusunda önemli yapılarla donatıldığını biliyoruz. Yüzeyde bulunan bazı yazıtlar, imparatorların tiyatroya bağışta bulunduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, bu kadar tanımlanabilir bir yapı olduğu için öncelikle buradan başladık,” şeklinde konuştu.
Bunun yanı sıra, “Mola Burnu” olarak adlandırılan bölgede de çalışmalara başladıklarını belirten Erdem, “Burası daha önce hiç araştırılmamış, bilinmeyen bir alan. Oradaki tabakalanmayı anlamak için kontrol sondajı açtık. Öncelikle bu sondaj aracılığıyla tabakaların kültürel yapısını anlamayı hedefliyoruz. Ana karaya kadar inmeyi planlıyoruz. Eğer burada bir yapı izine rastlarsak, sondajı genişleteceğiz,” ifadelerini kullandı.