Wolff-Parkinson-White Sendromu Nedir?
Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu, kalp ritmi bozukluklarından biridir ve genellikle doğuştan gelir. Bu sendrom, kalbin normal elektrik iletim yollarına ek olarak, ekstra bir elektrik kablosunun varlığıyla karakterizedir. Bu ekstra kablo, kalpteki elektrik sinyallerinin anormal bir şekilde iletilmesine neden olur ve bu da kalp çarpıntılarına yol açar. WPW sendromu, çoğu zaman genç bireylerde, özellikle de 20’li yaşlarda ortaya çıkar.
WPW Sendromunun Belirtileri
WPW sendromunun belirtileri, hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Ancak en yaygın belirtiler şunlardır:
- Kalp Çarpıntısı: Geleneksel kalp atımından daha hızlı ve düzensiz bir kalp atışı hissedilebilir.
- Baş Dönmesi: Ani baş dönmesi veya bayılma hissi yaşanabilir.
- Göğüs Ağrısı: Kalp çarpıntısı sırasında göğüste rahatsızlık hissi oluşabilir.
- Nefes Darlığı: Fiziksel aktivite sırasında zor nefes alma durumu ortaya çıkabilir.
WPW Sendromu Teşhisi
WPW sendromunun teşhis edilmesi, genellikle bir kardiyolog tarafından yapılır. Teşhis sürecinde kullanılan en yaygın yöntemler şunlardır:
- Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini ölçer ve WPW sendromuna özgü değişiklikleri tespit edebilir.
- Holter Monitörü: 24 saat boyunca kalp ritminin kaydedilmesini sağlar ve anormal ritimler hakkında bilgi verir.
- İnvaziv Elektrofizyolojik Çalışma: Kalpteki elektriksel yolları değerlendirmek için yapılan daha özel bir testtir.
WPW Sendromunun Tedavisinde Ablasyon Yöntemi
WPW sendromu tedavisinde en etkili yöntemlerden biri ablasyon tedavisidir. Bu işlem, kalpteki anormal elektriksel yolların yok edilmesini hedefler. Ablasyon tedavisi genellikle şu adımları içerir:
- Anestezi Uygulaması: İşlem, hastanın rahat etmesi için lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilir.
- Katalizör Yerleştirilmesi: Kalbe ulaşmak için damarlar üzerinden ince tüpler (katalizörler) yerleştirilir.
- Elektriksel Uyarım: Anormal elektriksel yolu bulmak için kalp üzerinde elektrik uyarımı yapılır.
- Ablasyon İşlemi: Anormal yol tespit edildikten sonra, bu yol dondurma veya ısı uygulaması ile yok edilir.
Ablasyon Yönteminin Başarı Oranı
Ablasyon tedavisinin başarı oranı oldukça yüksektir. Genellikle, WPW sendromu tedavisinde %90’a kadar başarı sağlanabilir. Ancak, bazı hastalarda nüks riski bulunmaktadır. Bu risk, %1 ile %5 arasında değişmektedir. Hastalar, tedavi sonrası belirli aralıklarla doktor kontrollerine gitmelidir.
WPW Sendromu ile İlgili Riskler ve Komplikasyonlar
WPW sendromunun tedavisinde bazı riskler bulunmaktadır. Bu riskler arasında:
- Kalpteki Ana Yola Zarar Verme: Ablasyon sırasında ana elektrik yolu zarar görebilir, bu da kalp pili gereksinimini doğurabilir.
- Yüksek Kanama Riski: İşlem sırasında kanama meydana gelebilir.
- Enfeksiyon Riski: Herhangi bir cerrahi işlemde olduğu gibi enfeksiyon riski de bulunmaktadır.
WPW Sendromu ile Yaşamak
WPW sendromu teşhisi konmuş bireyler, tedavi sonrası yaşam kalitelerini artırmak için bazı önlemler almalıdır. Bu önlemler arasında sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirmek, düzenli egzersiz yapmak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak yer alır. Ayrıca, doktor önerilerine uymak ve düzenli kontrolleri aksatmamak da son derece önemlidir.
Sonuç Olarak
Wolff-Parkinson-White sendromu, tedavi edilebilir bir durumdur. Modern tıbbın sunduğu ablasyon gibi yöntemlerle hastalar sağlığına kavuşabilir. Ancak, hastaların tedavi sonrası yaşamlarında dikkatli olmaları ve düzenli kontrollerini sürdürmeleri gerekmektedir.
İlk yorum yapan olun