Güvenlik Endişeleri Arttı: Deepseek, Verileri Çin’e Mi Aktarıyor?

Yapay Zeka ve Ulusal Güvenlik: DeepSeek Krizi

Son yıllarda, yapay zeka alanında yaşanan gelişmeler, teknolojinin sınırlarını zorlamakta ve dünya genelinde tartışmalara yol açmaktadır. Bu bağlamda, DeepSeek adlı Çin merkezli yapay zeka şirketinin ortaya çıkışı, hem finansal piyasalarda hem de uluslararası güvenlik alanında önemli etkilere neden olmuştur. DeepSeek, özellikle Nvidia gibi büyük teknoloji şirketlerini doğrudan etkileyerek, yatırımcıların dikkatini çekmiştir.

Çin Menşeli Şirketlerin Etkileri

DeepSeek’in Çin menşeli olması, özellikle gizlilik ve ulusal güvenlik konularında büyük endişelere yol açmaktadır. Daha önce, TikTok gibi diğer Çin merkezli uygulamalar, kullanıcı verilerinin nasıl kullanıldığı ve saklandığı konusunda tartışmalara neden olmuştu. Şimdi ise DeepSeek, aynı endişeleri yeniden gündeme getiriyor.

Ulusal Güvenlik Üzerindeki Riskler

ABD’li yasa yapıcılar, DeepSeek gibi Çinli şirketlerin yapay zeka modellerini kullanmanın ulusal güvenlik açısından oluşturduğu riskleri ele almaktadır. Missouri eyaletinin Cumhuriyetçi Senatörü Josh Hawley, bu tehlikeleri göz önünde bulundurarak, DeepSeek gibi Çinli şirketlere ait yapay zeka modellerini kullananların hapse atılmasını öngören bir yasa tasarısı sunmuştur. Bu durum, yapay zeka uygulamalarının yalnızca teknolojik yenilikler değil, aynı zamanda ciddi güvenlik sorunları da doğurabileceğini göstermektedir.

Kullanıcı Verilerinin Gönderilmesi

Siber güvenlik şirketi Feroot Security tarafından yayımlanan bir rapor, DeepSeek’e kaydolmuş kullanıcıların verilerinin gizli bir şekilde Çin’e, özellikle China Mobile adlı devlet destekli bir telekomünikasyon şirketine gönderildiğini öne sürmektedir. China Mobile, ulusal güvenlik nedenleriyle ABD’de faaliyet göstermesi yasaklanmış bir şirkettir. Bu durum, kullanıcıların kişisel bilgilerinin gizlilik ihlali riski altında olduğunu göstermektedir.

Gizli Kodların Kullanım Alanları

Feroot Security CEO’su Ivan Tsarynny, DeepSeek’in gizli kodlarının verileri nasıl topladığını ve bu verilerin Çin hükümeti tarafından işletilen CMPassport.com adresine nasıl aktarıldığını açıkladı. Kullanıcıların parmak izi yöntemiyle izlenmesi, bu izleme verilerinin yalnızca DeepSeek web sitesi ile sınırlı kalmayıp, kullanıcıların ziyaret ettiği diğer web sitelerinde de takip edilebileceği anlamına gelmektedir. Bu durum, kullanıcıların dijital mahremiyetine ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Uluslararası Tepkiler ve Yasaklamalar

Bu gelişmelerin ardından, ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Josh Gottheimer, DeepSeek’in tüm hükümet cihazlarından yasaklanmasını talep ederek durumu “alarm verici” olarak nitelendirmiştir. Bunun yanı sıra, Avustralya hükümeti de benzer bir adım atarak DeepSeek’i devlet cihazlarında yasaklamış ve bunu “kabul edilemez bir güvenlik riski” olarak tanımlamıştır. Bu yasaklamalar, dünya çapında artan güvenlik endişelerinin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.

Veri Güvenliği ve Kullanıcı Mahremiyeti

DeepSeek’in kullanıcı verilerini toplamak için gizli kodlar kullanması, birçok uzman tarafından “rahatsız edici” olarak yorumlanmaktadır. Raja Krishnamoorthi gibi isimler, Çin hükümeti kontrolündeki şirketlerin sıkça bu tür veri toplama yöntemlerine başvurduğunu ve bu uygulamaların kullanıcının kendi sorumluluğunda olduğunu ifade etmiştir. Bu durum, kullanıcıların bilinçli bir şekilde uygulamaları kullanmaları ve veri güvenliğine dikkat etmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.

Sonuç Olarak

DeepSeek krizi, sadece bir yapay zeka uygulaması değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik ve gizlilik meselelerini de gündeme getiren bir olaydır. Kullanıcıların verilerinin nerede ve nasıl saklandığı, bu tür uygulamalara olan güveni sarsmakta ve dünya genelinde yeni yasaklamaların yolunu açmaktadır. Yapay zeka ve veri güvenliği konularında atılacak adımlar, hem bireylerin mahremiyetini korumak hem de ulusal güvenlik tehditlerini azaltmak açısından büyük önem taşımaktadır.