
Rus devlet savunma sanayi devi Rostec, Rusya Savunma Bakanlığı’na gerçekleştirdiği ardışık teslimatlarla Rus Hava ve Uzay Kuvvetleri’nin envanterini güçlendirmeye devam ediyor. Şirket, yayımladığı son basın bülteninde, modernizasyon ve yüksek muharebe kapasitesiyle öne çıkan Su-35S savaş uçaklarının yeni bir partisini daha başarıyla teslim ettiğini duyurdu. Bu teslimat, yıl içinde Rus Hava ve Uzay Kuvvetleri’ne yapılan dördüncü Su-35S savaş uçağı sevkiyatı olarak kayıtlara geçti.
Rostec’in bu sürekli teslimat stratejisi, Rusya’nın askeri havacılık kapasitesini hem nicelik hem de nitelik açısından hızla artırma taahhüdünü gösteriyor. Fabrika testlerinden başarıyla geçen ve teknik ekiplerce son kontrolleri yapılan bu yeni nesil avcı uçakları, teslimat öncesinde Rusya Savunma Bakanlığı pilotları tarafından da çeşitli çalışma modlarında test edilerek muharebe kabiliyetleri doğrulandı. Ancak şirket, yeni teslim edilen uçakların hangi hava üslerine konuşlandırılacağına dair bilgi paylaşmadı.
Su-35S: Gökyüzünün “Evrensel Askeri”
Rostec, Su-35S’in Rus Hava ve Uzay Kuvvetleri için taşıdığı kritik önemi teslimatla ilgili açıklamasında vurguladı. Şirket, uçak üretim tesislerinin tam kapasiteyle çalıştığını ve birliklere sürekli olarak yüksek bir teslimat oranına sahip olduklarını belirtti.
Açıklamada Su-35S modeli şu şekilde tanımlandı: “Su-35S, modern silahların, gelişmiş elektroniklerin ve benzersiz manevra kabiliyetinin gücünü bir araya getirerek, hava grupları ve kara hedeflerine siper sağlamaktan düşman hava ve kara hedefleriyle mücadeleye kadar en karmaşık muharebe görevlerini yerine getirmek için onu ‘evrensel bir asker’ haline getiriyor.”
Su-35S’in bu “evrensel asker” tanımını hak etmesindeki temel neden, sahip olduğu ileri teknoloji ve üstün uçuş performansıdır. Uçak, gelişmiş radar sistemleri, yüksek itme-ağırlık oranına sahip motorları ve 3D itki vektörleme yeteneği sayesinde olağanüstü manevra kabiliyetine sahiptir. Bu özellikler, Su-35S’i hem hava üstünlüğü görevlerinde hem de kara hedeflerine hassas saldırı görevlerinde son derece etkili kılmaktadır. Rusya, bu platformu, hem kendi hava kuvvetlerinin modernizasyonunda kilit rol oynatmakta hem de uluslararası pazarda en önemli ihracat ürünlerinden biri olarak konumlandırmaktadır.
Teslimat Rekorları: Sadece Su-35S ile Sınırlı Değil
Rostec’in Rusya Savunma Bakanlığı’na yönelik teslimat serisi, yalnızca Su-35S avcı uçaklarıyla sınırlı değil. Şirket, bu son sevkiyattan kısa bir süre önce, 15 Eylül’de, kara ve deniz hedeflerine yönelik derin saldırı yeteneğiyle bilinen Su-34 savaş uçaklarının yeni bir partisini de teslim etmişti.
Gerekli yer ve uçuş fabrika testlerini başarıyla tamamlayan bu Su-34’ler de Rus Havacılık ve Uzay Kuvvetleri’nin operasyonel kabiliyetine entegre edildi. Su-34, özellikle hava savunma sistemleriyle korunan ve ana hava üssünden uzak mesafelerde bulunan kara (su üstü) ve hava hedeflerini vurmak üzere tasarlanmış bir uçaktır. Aynı zamanda, keşif görevlerinde de aktif olarak kullanılabilme yeteneği, bu uçağın çok yönlülüğünü artırmaktadır.
United Aircraft Corporation (U.A.C.) CEO’su Vadim Badekha, bu peş peşe gelen teslimatlarla ilgili olarak, şirketlerinin sürekli olarak yüksek bir askeri ekipman üretim oranına sahip olduğunu ve Rus Havacılık ve Uzay Kuvvetleri’ne olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiklerini ifade etti.
Badekha, bu ayın uçak teslimatları açısından bir rekor kırdığını da vurguladı. CEO’nun açıklamaları, Rus savunma sanayisinin, ordunun ihtiyaç duyduğu ekipmanı kesintisiz ve hızlandırılmış bir tempoda sağlamak için üretim süreçlerini optimize ettiğini ve kapasitesini artırdığını gözler önüne seriyor. Bu çabalar, yalnızca Rusya Savunma Bakanlığı için değil, aynı zamanda diğer üretim programları için de yüksek hacimli uçak üretimi sağlamayı hedefliyor.
Rostec’in stratejik hedefleri doğrultusunda, bu tür sürekli teslimatlar, Rusya’nın askeri caydırıcılığını güçlendirmede ve havacılık endüstrisindeki küresel rekabet gücünü korumada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yeni nesil savaş uçaklarının envantere katılması, Rus Hava ve Uzay Kuvvetleri’nin hem modernizasyonunu hızlandırıyor hem de operasyonel esnekliğini artırıyor.