Antakya Antik Hipodrom’un çevresindeki kazılarda iki heykelcik parçası bulundu

Antakya’da Tarihi Kazılar: Geçmişin İzleri

Antakya ilçesi Küçükdalyan Mahallesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yapılan kazılar, bölgenin zengin tarihine ışık tutmaktadır. Bu kazılar, özellikle “saray alanı” olarak bilinen bölgede yoğunlaşmakta ve Antik Çağ Antakyası’nın kent dokusunu gün yüzüne çıkarmayı hedeflemektedir.

Kazı Çalışmalarının Detayları

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hatice Pamir başkanlığındaki 20 kişilik ekip, titiz bir çalışma ile antik kalıntıları araştırmaktadır. Bu süreçte, pişmiş topraktan iki heykelcik parçası (figürin) ortaya çıkmıştır. Elde edilen buluntular, bölgenin tarihsel önemi açısından oldukça değerlidir.

Heykelciklerin Önemi

Elde edilen heykelciklerden biri, milattan önce 300 ila 200 yılları arasına tarihlenen bir figürin parçasıdır. Bu heykelciğin, Antik Çağ filozofları olan “sofistleri” tasvir ettiği düşünülmektedir. Kazı başkanı Pamir, bu buluntunun Antik Çağ Antakya’sının entelektüel geçmişini yansıttığını vurgulamaktadır.

• Sofist Figürin: Antik Çağ’ın entelektüel bilgiyi aktaran kişilerini simgeleyen bu eser, bölgenin kültürel derinliğini gözler önüne sermektedir.
• Helenistik Dönem: Buluntuların, Helenistik Dönem’e ait olması, bu dönemde bölgede entelektüel eğitimin yapıldığını göstermektedir.

Sanat Teknikleri ve Eserlerin Üretim Süreci

Pamir, elde edilen heykelciklerin, kalıpla değil, bir sanatçı tarafından serbest teknikte üretildiğini belirtmektedir. Bu durum, Antik Çağ’daki sanat anlayışına ve teknik bilgisine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Ayrıca, diğer heykelcik kafası, milattan önce 2. yüzyılın sonuna dayanmaktadır ve konut içerisinde kullanılan bir obje ya da çocuk oyuncağı olabileceği değerlendirilmiştir.

Arkeolojik Çalışmaların Geleceği

Antakya’daki kazı çalışmalarının devam etmesi, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Prof. Dr. Hatice Pamir’in liderliğindeki ekip, bu buluntuları Hatay Arkeoloji Müzesi’nde koruma altına alarak, hem bilim dünyasına hem de halkın kültürel mirasına katkıda bulunmaktadır.

Antakya’nın Kültürel Zenginlikleri

Antakya, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Bu nedenle, kazıların ortaya çıkardığı eserler sadece tarihsel değil, aynı zamanda kültürel bir değer taşımaktadır. Antik Çağ’dan günümüze kadar gelen izler, bölgenin zengin geçmişini ve kültürel etkileşimlerini göstermektedir.

Kazıların Katkıları ve Önemi

Yürütülen kazılar, Antakya’nın tarihi dokusunu ortaya çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda arkeoloji alanında da önemli bir yere sahiptir. Bu tür çalışmalar, sadece akademik çevrelerde değil, genel halk arasında da tarih bilincinin artmasına yardımcı olmaktadır. Antik eserlerin korunması ve sergilenmesi, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Sonuç Olarak

Antakya’daki kazılar, geçmişin derinliklerine yolculuk yapmamıza olanak tanırken, aynı zamanda kültürel mirasımızı anlamamızda da önemli bir rol oynamaktadır. Elde edilen buluntular, bölgenin tarihsel ve kültürel kimliğini güçlendirmekte ve gelecek nesiller için değerli bir kaynak oluşturmaktadır.