Merkez Antakya ilçesindeki antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Hatay Arkeoloji Müzesi’nin liderliğinde 2021 yılında başlatılan kazı çalışmaları, St. Pierre Kilisesi’nin batı yamacında aralıksız devam etmektedir.
Hristiyanlar için önemli bir hac yeri olan bu mağara kilise çevresindeki kazılar, 4 arkeolog, bir restoratör ve 10 işçiden oluşan bir ekip tarafından titizlikle yürütülmektedir. Kazıların odak noktası, Geç Roma Dönemi’nde şehre su taşıyan sistemlerin gün yüzüne çıkarılmasıdır. Ekip, bu kapsamda 12 adet künk (pişmiş topraktan yapılmış kalın borular) bulmayı başarmıştır.
Künklerin, Habib-i Neccar Dağı’ndaki kaynaklardan temin edilen suyun antik şehre aktarılması için kullanıldığı düşünülmektedir. “KÜNKLER, BÖLGENİN SU KAYNAKLARI YÖNÜNDEN ZENGİN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Ali Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilise çevresinde milattan sonra 5’inci yüzyıla ait mimari yapılar keşfedildiğini belirtti. Yapılan çalışmaların, bu yapıların St. Pierre Kilisesi’ne hac için gelen Hristiyanların konaklama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanıldığına işaret ettiğini vurguladı.
Ateş, 2021 yılında gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan çeşitli testiler, kaplar ve mutfak malzemelerinin de o dönemde kullanıldığına dair güçlü bir kanıt sunduğunu ifade etti.
Bu kazı çalışmalarının farklı katmanlarda yürütüldüğünü belirten Ateş, şunları ekledi:
- “Su künkleri ve kanalizasyon sistemleri tespit ettik. Bu bulgular, bölgenin su kaynakları açısından ne denli zengin olduğunu göstermektedir.”
- “Künklerin, antik dönemde şehrin su ihtiyaçlarının Habib-i Neccar Dağı’ndan gelen kaynaklardan karşılanması ve tahliye kanalları için inşa edildiğini düşünüyoruz.”
Ateş, geçen yıl kısmen ortaya çıkarılan geometrik desenli mozaiklerin tamamına ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, çalışmaların sona ermesinin ardından St. Pierre Kilisesi ile Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi’ni kapsayan bir arkeopark inşa edilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.
