Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail DEMİR, STM ThinkTech tarafından düzenlenen panelde, Müşterek Taarruz Uçağı F-35 Lightning II projesine dair açıklamalarda bulundu.
Başkan DEMİR tarafından yapılan açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri tarafında tam ne olup ne bittiği ile ilgili net bir veri yok elimizde. Ancak, son gelişmeleri ve ilişkilerin daha sıcaklaşmasını gördük.
F-35 sürecinde sürekli olarak benim vurguladığım, biz bu süreçte bir ortağız ve ortaklılıkla ilgili tek taraflı yapılan hareketlerin hiçbir yasal dayanağı yok ve mantıklı da değil. Bütün ortaklık yapısını düşündüğümüzde atılan bu adımın, S-400 ile ilişkilendirilmesinde de bir temel yok. Türkiye’ye uçağı vermemek ile ilgili karar almak bir bacaktır ama diğeri ise hiç alakası olmayan bir konu. Biz bunu muhataplarımıza defalarca dinlendirmemize rağmen ve dillendirdiğimizde de hiçbir mantıklı cevap alamamıza rağmen, süreç devam ettirildi. Kendi ifadeleriyle bile bütün bu süreçte, projeye en az 500-600 milyon dolarlık bir ek maliyet geleceği dillendirildi. Yine bizim hesaplarımıza göre, uçak başına en az 8 ila 10 milyon dolar civarında ilave bir maliyet geleceğini görüyoruz.
Türkiye’ye çok net mesajlar verilmeye kalkındı. Biz bu süreçte, sürekli olarak sağdık bir ortak tavrını gösterdik. İmzamıza sadık kalacağımızı gösterdik. Net olarak Türkiye’deki program ortaklarının faaliyetlerinin durdurulacağı ve bu yönde tarih verilen açıklamalar olduğu halde; hiçbir karşı açıklama yapılmadan, süreç normal devam ediyormuşçasına biz işimize bakarız ve üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getiririz tavrında olduk. Bunun, bugün faydasını görüyoruz.
Mart 2020, son tarihti. Mart 2020 geldi ve geçti. Firmalarımız üretimlerine devam ediyorlar, siparişler gelmeye devam ediyor. Yani, ‘bir kerede ipi kestim attım’ ve ‘artık Türkiye’yi çıkarttım’ demek çok kolay değil. Hatta Türk sanayiinin bu ortaklığa katkısı konusunda, ABD yetkililerinin de çok çeşitli ortamlarda Türk şirketlerinin performanslarıyla ilgili olarak üretim kaliteleri, maliyetleri ve teslim süreleriyle ilgili övgüyle bahsettikleri demeçleri olduğu halde bu kararı aldılar. Bugün görüyoruz ki; bu yetkin şirketlerimizin yerine hemen yeni üreticilerin bulunması, o kadar da kolay bir süreç değilmiş ve bu pandemi süreci bunu daha da ileri bir boyuta taşıdı.
Yine, biz bulunduğumuz noktadayız ve üretim ortaklığımıza devam ederiz. ‘Siz (ABD) bize şöyle davrandınız, biz de üretimi durduruyoruz’ şeklinde bir restleşmeye gitmedik, gitmeyeceğiz. Çünkü bir ortaklık anlaşması varsa ve bir yola çıkıldıysa, bu yola çıkan ortakların, sadakatle buna devam etmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: SavunmaSanayiST