Kaunos Antik Kenti’nde Tarihi Kazılar ve Yeni Keşifler

Kaunos Antik Kenti’nde Tarihi Kazılar Devam Ediyor

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti, 2 bin 400 yıllık kaya mezarları, 5 bin kişilik tiyatrosu, bazilikası, hamamı, agora ve kutsal alanları ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca, 1300 yıllık mozaikleri de bu bölgenin tarihine ışık tutan önemli eserler arasında yer alıyor.

Kazı çalışmalarının bu yıl ağırlıklı olarak yapıldığı Arkaik sur içi manastır alanında, birçok kentte ilk kez rastlanan malzemeler ve yapılar gün yüzüne çıkarılmaktadır. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Ufuk Çörtük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, manastır bölgesindeki Geç Antik Çağ’a ait yapı kompleksinde iki yıldır kazı çalışmaları gerçekleştirdiklerini belirtti.

Geçen yıl, yapı kompleksinin odalarını boşaltmaya başladıklarını ifade eden Çörtük, “Bu yıl yürütülen kazılarda 4 mekanın kazısını tamamladık. Burası büyük bir kompleks. Ortasında geniş bir avlu, bu avlulara açılan dar sokaklar ve etrafında dağılmış odalardan oluşan bir yapı var.” dedi. Kazısı yapılan kompleksin milattan sonra 6. yüzyılda inşa edilen ilk evresine ait olduğunu, en son kullanımının ise Osmanlı Türk dönemine ait olduğunu dile getiren Çörtük, bu nedenle yapının uzun bir süre Kaunos sakinlerine ev sahipliği yaptığını vurguladı.

“Şu Ana Kadar Kompleksin 5-6 Mekanını Açtık”

Çörtük, bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında iki önemli yapıyı gün yüzüne çıkardıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

  • “Bu yıl yürüttüğümüz kazı çalışmalarında özel olarak vurgulamak istediğim iki önemli yapım var. İlk olarak, kompleksin su ihtiyacını karşılayan büyük bir sarnıcı arkeoloji bilimine kazandırdık. Bu yapının çalışmalarını tamamladık.”
  • “Diğer önemli bir yapı ise kompleksin sağlık merkezi. İçerisinden elde ettiğimiz veriler ışığında, buranın bir tıp merkezi olabileceğini düşünüyoruz. Kazılarda, özellikle cerrahi müdahalelerde kullanılan dikiş iğneleri ve ameliyatlarda kullanılan sonda malzemeleri gibi buluntular, bu yapının bir tıp merkezi olduğunu açıkça gösteriyor. Şu ana kadar kompleksin 5-6 mekanını açtık ve yapıyı tamamen açtığımızda kente Geç Antik Çağ’a ait büyük bir yapı kazandırmış olacağız. Bunu büyük bir heyecanla bekliyoruz.”

Kazı çalışmalarında 6. yüzyıla tarihlenen geç Roma sikkelerine de ulaştıklarını bildiren Çörtük, tespit ettikleri Fatih Sultan Mehmet dönemine ait sikkelerin ise kompleksin son kullanım evresini gösterdiğini ifade etti. Ayrıca, Beylikler dönemine ait seramiklerin de yapının geç dönem kullanımının izleri olduğunu dile getirdi.

Ufuk Çörtük, antik kentteki çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü ile Muğla İŞKUR Müdürlüğü’nün destek verdiğini sözlerine ekledi.