
Türbülans, uçakların havada karşılaştığı hava akış bozuklukları nedeniyle meydana gelen sallantılar ve sarsıntılar olarak tanımlanabilir. Son yıllarda uçaklar, çeşitli hava koşullarının etkisiyle sık sık türbülansa maruz kalıyor. Bu tür olaylar, hem yolcular hem de mürettebat için ciddi yaralanmalar ve bazen de ölümlerle sonuçlanabiliyor. Örneğin, ABD’de yakın zamanda Delta Havayolları’na ait bir uçak, türbülansa girerek acil iniş yapmak zorunda kaldı ve bu olayda 25 yolcu yaralandı. BBC’de yer alan bir habere göre, “Şiddetli türbülans sırasında bir uçağın yukarı ve aşağı hareketleri, vücudunuza hissettiğiniz ağırlığın 1.5 kat fazlası basınç uygular. Eğer bu esnada emniyet kemeriniz yoksa, bu basınç sizi koltuğunuzdan fırlatabilir” denilmektedir.
Atmosfer uzmanı Prof. Dr. Paul Williams, türbülans olaylarının son yıllarda artış gösterdiğini belirtiyor. Uydular, radar sistemleri ve insan gözüyle tespit edilemeyen çok sert hava koşulları anlamına gelen şiddetli açık hava türbülansı (CAT), 1979 yılından bu yana %55 oranında artmış durumda. Bunun başlıca nedeni ise iklim değişikliği. Uzmanlar, iklim değişikliğinin atmosferdeki düzeni değiştirmesi nedeniyle uçak yolculuklarının gelecekte daha sarsıntılı hale geleceğini öngörüyor. Özellikle üst atmosferdeki sıcaklık değişimlerinin, değişen rüzgar düzenleriyle birlikte şiddetli türbülansları artırması bekleniyor. Bu türbülansların 2050 yılına kadar dünya genelinde üç katına çıkacağı tahmin ediliyor. Prof. Williams, “Türbülans süresi de 20 – 30 dakikaya kadar çıkabilir. İklim değişikliği, jet akımının güneyindeki havanın kuzeyindeki havadan daha fazla ısınmasına neden oluyor, bu da sıcaklık farkını artırıyor” şeklinde ifade ediyor.
Önemli bir örnek olarak, Singapur’a ait bir uçağın geçen yıl şiddetli türbülans sırasında 4.6 saniyede 54 metre irtifa kaybettiğini belirtmek gerekir.
Yılda ortalama 5 bin adet türbülans
- Dünya genelinde yılda 35 milyondan fazla uçuş gerçekleştirilmektedir ve bu uçuşlar sırasında yaklaşık 5 bin adet şiddetli türbülans olayına rastlanmaktadır.
- Türbülans sonucu ölüm olayları nadiren gerçekleşmekte ve 1981’den bu yana sadece dört ölüm vakası bildirilmiştir. Ancak bu olaylar sonucunda birçok kişi yaralanmaktadır.
- ABD’de 2009 yılından bu yana türbülansa giren uçaklarda 207 kişi ağır yaralanmış ve 2023 yılı itibarıyla uçaklardaki ağır yolcu yaralanmalarının %40’ının nedeni de türbülans olmuştur.
- Örneğin, Singapur Havayolları’na ait bir uçak geçen yıl Hint Okyanusu üzerinde şiddetli türbülansa girdiğinde, bir saniyeden kısa bir sürede 50 metre irtifa kaybederek bir yolcu hayatını kaybetmiş, 144 kişi yaralanmıştır.
Delta uçağı acil iniş yaptı
ABD’de, çarşamba günü Hollanda’ya gitmek üzere Salt Lake City’den kalkan Delta Havayolları’na ait bir uçak, şiddetli türbülans nedeniyle Minneapolis-St. Paul Uluslararası Havalimanı’na acil iniş yapmak zorunda kaldı. Uçakta 275 yolcu ve 13 mürettebat bulunuyordu. Yaralanan 25 yolcunun emniyet kemeri takmadıkları ve bu nedenle koltuklarından fırlayarak uçağın tavanına birkaç kez çarptıkları belirtiliyor.
Teknoloji sorunu çözer mi?
- Uçak tasarımcıları, yeni tekniklerin türbülansların etkilerini azaltacağını umuyor.
- Türbülanslar genellikle yaralanmalara neden olsa da, pilotların bu tür hava akımlarından kaçınma çabaları, uçuş sürelerini uzatarak maliyetleri artırıyor. Bu tür kaçış manevraları, yakıt tüketimini ve emisyonları yükseltiyor.
- Avusturyalı “Turbulence Solutions” şirketi, uçak kanatlarına eklenebilen küçük kanatçıklar geliştirerek uçağın dengelenmesine yardımcı olmaya çalışıyor.
- İsveç’teki KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacı Ricardo Vinuesa, türbülansın yapay zeka için mükemmel bir uygulama alanı olabileceğini vurguluyor.
- Barselona Süper Bilgi İşlem Merkezi, simüle edilmiş bir uçak kanadındaki “sentetik hava jetlerini” kontrol eden bir yapay zeka sistemini test ediyor.
- NASA, türbülans girdaplarının oluşturduğu ultra düşük frekansları algılayabilen özel tasarlanmış bir mikrofonu deniyor.
- Bir başka yaklaşım ise, bir uçağın etrafındaki havanın 3D haritasını oluşturmak için Işık Algılama ve Mesafe Ölçümü (Lidar) teknolojisinin kullanılmasını içeriyor.
- Uzmanlar, yapay zeka ve yeni sensörlerin birleşiminin, 21. yüzyılın ikinci yarısında havacılık alanında devrim yaratabileceğini öngörüyor.
- Ancak en temel öneri, yolcuların uçuş boyunca emniyet kemerlerini takmalarıdır. Emniyet kemeri takan yolcular, şiddetli türbülans sırasında bile savrulmayacakları için zarar görme risklerini büyük ölçüde azaltmış olurlar.
Pilotlar, meteorolojik kontrol yapıyor
Pilotlar, kalkıştan önce hava durumu brifinglerini kontrol ediyor, jet akımı grafiklerini inceliyor ve uçuş planlama yazılımlarına başvuruyor. Teknolojinin ilerlemesi sayesinde, 20 yıl önce türbülansların %60’ı önceden tahmin edilebilirken, günümüzde bu oran %75’e çıkmıştır. Gelişmiş hesaplamalar, yapay zeka ve uydular sayesinde hava durumu tahminlerini iyileştiriyor; ancak dünya yüzeyinin üzerindeki rüzgar ölçümlerinde genel bir eksiklik devam ediyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) Turbulence Aware uygulaması, gerçek zamanlı türbülans verilerini paylaşarak pilotlara yardımcı olmaktadır. Ancak açık hava türbülansları çoğunlukla öngörülemez, çünkü bazen aniden ortaya çıkabilmektedir. Konvektif ve orografik türbülanslar ise genellikle daha öngörülebilir türlerdir.
İlk yorum yapan olun