Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu 2023

Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu

Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu

14-15 Eylül 2023 tarihlerinde Havran’da gerçekleştirilen Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu, ülkemizin çeşitli şehirlerinden ve dünyanın dört bir yanından gelen yerli ve yabancı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) profesyonellerinin katılımıyla büyük bir etkinlik haline geldi.

Sempozyumda, Birleşmiş Milletler UNF Türkiye temsilcisi Dr. Muhammed İkbal Bakırcı’nın katılımıyla, GETAT uygulamalarının dünya genelinde kurumsallaşması için Cenevre’de düzenlenen toplantının detayları da gündeme taşındı. Birçok ülke, integratif tıp modelinden faydalanırken, Türkiye’de son yıllarda bu alanda önemli gelişmeler yaşanmıştır.

Havran’daki sempozyumda, Türkiye’deki son gelişmeler ve gelecekte yaygınlaşması beklenen yeni uygulamalar hakkında bilgi ve değerlendirmeler yapıldı. Sıradışı bir içerik sunan bu sempozyumda; Akupunktur, Fitoterapi, İridoloji ve İbni Sina – Mizaç tıbbı gibi geçmişten günümüze gelen önemli bilim dallarının yanı sıra Anadolu İntegratif Tıp modeli, Osteopati, Visseral Manuel Terapi ve Kinezyolojik bantlama gibi uygulamalı örnekler de paylaşıldı.

Bütüncül Tıp Modeli, sağlık sorunlarının kişiye özgü, güvenli ve bilimsel çözümleri üzerinde durarak katılımcılara önemli bilgiler sundu. Sempozyumda GETAT uygulamalarının ana akım sağlık hizmetlerine entegrasyonu ve kurumsallaşması yolunda karşılaşılan zorluklar görüşüldü. Tıp eğitimi müfredatına GETAT uygulamalarının dahil edilmesinin son derece önemli bir adım olduğu vurgulandı.

Birçok ülkede temel tıp eğitimi müfredatına girmiş olan Geleneksel, Tamamlayıcı ve İntegratif Tıp uygulamalarının, Türkiye’de de tıp eğitimi disipline entegre olmasının sağlayacağı çok yönlü faydalar tartışıldı. Havran’da düzenlenen uluslararası sempozyumda, yerli ve yabancı katılımcılarla çok değerli bilgiler ve deneyimler paylaşıldı. Ayrıca, GETAT ve İntegratif Tıp uygulamalarının kurumsallaşması sürecinde Birleşmiş Milletler UNF Türkiye temsilciliği ile proje işbirliği yapma noktasında önemli adımlar atılacağı belirtildi.

Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu 2023

Dr. Muhammed İkbal Bakırcı’nın Vurguları

Dr. Muhammed İkbal Bakırcı'nın Vurguları

Birleşmiş Milletler UNF Türkiye temsilcisi Dr. Muhammed İkbal Bakırcı, Türkiye’nin tüm dünyaya örnek olacağına dikkat çekti. Cenevre’deki toplantıda geleneksel alternatif tıp uygulamalarının kurumsallaşması ve ana akım sağlık hizmetlerine entegrasyonu konularında bilgiler veren Dr. Bakırcı, sağlık hizmetleri alanında Türkiye’nin dünya genelinde bir model olacağını vurguladı.

Dr. Belkıs Yaşa’nın Açıklamaları

Dr. Belkıs Yaşa'nın Açıklamaları

Fitoterapi Hekimi Dr. Belkıs Yaşa, sempozyumda yaptığı konuşmada, geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarını integratif tıp modeli ile uygulamanın bilgi ve beceri paylaşımlarının önemine dikkat çekti. Dr. Yaşa; “Anadolu integratif tıp modeli ile kadim tıp medeniyetinin diğer ülkelere buradan ışık tutmasının sorumluluğuyla, biz de bu coğrafyanın Anadolu tıp modelini uygulayan hekimleri olarak bu misyona layık şekilde bilimsel çalışmalar ışığında bilgilerimizi ve tecrübelerimizi artırmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu 2023

Prof. Dr. Arif Karademir’in Görüşleri

Prof. Dr. Arif Karademir'in Görüşleri

Varaka Ar-Ge Direktörü Prof. Dr. Arif Karademir, sempozyuma katılarak görüşlerini paylaştı. Karademir, geleneksel tıp uygulamalarının geçmişte itibarsızlaştırıldığına dikkat çekerek; “Yakın geçmişte tamamen aşağılanan ve çağdışı olarak nitelendirilen geleneksel tıp uygulamaları, özellikle gelişmiş ülkelerde dikkat çekmeye başlamış ve bu konuda özel araştırma merkezleri açılmaya başlanmıştır. Bizlerde bu durum karşısında hafiften bir kabullenme sürecine girmiş bulunuyoruz. Tamamen reddetmek veya kabullenmek yerine, kritik analitik düşünmek ve bilimsel olarak konuları ele almak en sağlıklısıdır.” şeklinde konuştu.

Karademir, geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarında devletin konuyu resmi sınırlar içerisine almasının ve kayıtdışı gelişmelere fırsat vermemesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, ülkemizde Anadolu coğrafyasında saklı olan geleneksel tamamlayıcı tıp bilgilerini ve şifa kaynağı biyoçeşitliliği öncelikle millet olarak araştırmamız ve insanlık faydasına kazandırmamız gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, Kanuni Sultan Süleyman’dan örnek vererek,

  • Tarihte Kanuni Sultan Süleyman’ın sefere çıkan askerlere küflü Konya peyniri yedirdiğini,
  • Kılıç yaralarına küflü peynir sarıldığını,
  • Küflü peynirin faydalarının halk arasında 1500-1600’lerde ve muhtemelen öncesinde bilindiğini ve uygulandığını
  • Ancak bu konuda ülkemizde detaylı bir çalışma yapılamadığını,
  • Dünya genelinde 1945’te İskoçyalı Sir Alexander Fleming’in Nobel Tıp Ödülü’nü kazandıran çalışmasıyla küflerdeki penisilini tanıttığını

ifade etti.