Bayburt’un Baksı ve Kenan Yavuz Etnografya Müzeleri: Kültürel Zenginlikler

Bayburt’un Kültürel Zenginlikleri: Baksı ve Kenan Yavuz Etnografya Müzeleri

Bayburt'un Kültürel Zenginlikleri: Baksı ve Kenan Yavuz Etnografya Müzeleri

Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar köyünde, Çoruh Vadisi’ne bakan tepenin zirvesinde, ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından hayata geçirilen Baksı Müzesi, 2010 yılında sanat tutkunlarına kapılarını açtı. Bu eşsiz müze, 2014 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü kazanarak adını duyurmuş, aynı yıl TBMM Onur Ödülü’ne de layık görülmüştür.

Baksı Müzesi, geleneksel kültürü korumanın yanı sıra, sıra dışı sergileriyle yurt içi ve yurt dışında da tanınan bir mekân haline gelmiştir. İş insanı Kenan Yavuz ise 2013 yılında, doğup büyüdüğü Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde bir kültürevi kurarak kültürel faaliyetleri destekleme yolunda önemli bir adım atmıştır. 6 yıl boyunca kültürevi olarak işlev gören bu mekan, 2019 yılında “resmi özel müze” statüsünü kazanmıştır.

2021 yılında Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri” yarışmasında “2021 Silletto Ödülü”ne layık görülen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, deneyim turizminde sunduğu özgün örneklerle de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2022 Özel Ödülü’ne seçilmiştir.

TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2023 sonuçlarına göre, nüfusu 86 bin 47 olan Bayburt’un tanıtımına büyük katkı sağlayan bu iki müze, sezonun başladığı 1 Mayıs’tan 15 Ekim’e kadar yaklaşık 90 bin ziyaretçiyi ağırlamıştır. Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Koçan, bu yıl gerçekleştirdikleri etkinliklerle Türkiye ve dünya çapında önemli sanatçıları müzede misafir ettiklerini ifade etti.

Özellikle “Ütopya Atölyeleri” kapsamında düzenlenen eğitimlerin müzede olağanüstü bir ders ortamı oluşturduğunu belirten Koçan, “Gel Zaman, Git Zaman” adlı sergi ile “Nehir Üzerinde Buluşmalar” programının da büyük ilgi gördüğünü vurguladı. Koçan, müzenin Bayburt için çok önemli bir kültür merkezi haline geldiğine inandığını ve bu durumun uluslararası medyaya da yansıdığını kaydetti. “Bayburt artık bir kültür kenti oldu. Biz ve Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, entelektüel insanları buraya davet ediyoruz. İstanbul’da bir kültür ve müzeler kenti olarak Bayburt bilinmeye başlandı” dedi.

Müzede gelecek sezonun da şimdiden dolduğunu belirten Koçan, “Kasımda kapatıyoruz çünkü restorasyon çalışmalarımız var. Ancak kasım için yoğun bir talep var. Kenan Bey’in müzesi açıksa oraya yönlendireceğiz. Burada bir canlılık, bir yönelme, bir umut var. Ama bu yönelimi daha uzmanlık esasına göre yönetmek gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıl amfi tiyatroda açık hava sineması başlatmayı planlıyoruz; vizyona girmemiş filmler burada gösterilecek. Bu tür etkinliklerin halkın ilgisini daha da artıracağını düşünüyoruz. Ayrıca konserleri de çoğaltmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Sezon kapanmadan yaklaşık 40 bin ziyaretçi ağırladıklarını belirten Koçan, müzeyi ziyaret edenlerin yanı sıra çevre illerden gelen üniversite öğrencilerinin de yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti. Koçan, müzeyi “Gelecek kuşağı yetiştirme merkezi” olarak gördüğünü belirterek, “Benim ilk hayalim, şimdi 100 bin ziyaretçiye ulaşmak. Bu da olacak. 78 yaşına geldim ve zamanımın azaldığı düşüncesindeyim, ama kışın burada çalışıp üretmeye devam edeceğim. Üretmemiz gerekiyor. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Bütün mesele, iyi niyetli kararlar vererek doğamızı, kültürümüzü korumak ve gelecek için umut yaratmak” diye ekledi.

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi‘nin kurucusu Kenan Yavuz ise Türkiye’deki sürdürülebilir turizm anlayışına kültür ve deneyim turizmi perspektifini kazandıran çok özgün bir müze olduklarını vurguladı. Bu anlamda büyük bir misyon üstlendiklerini belirten Yavuz, “Anadolu’nun her köşesindeki güzellikleri ortaya koyabilmek ve kendi özümüzle, estetik anlayışımızla, kültürümüzle, edebiyatımızla, yaşam biçimimizle tüm bu güzellikleri görünür kılmamız gerekiyor. Bu yıl on binlerce ziyaretçiyi burada ağırladık. Ancak ziyaretçi sayısından daha önemli olan, kültür ve deneyim turizminin değer kazanması ve harekete geçmesidir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Yavuz, Türkiye’nin dört bir yanından turlarla müzeye gelen ziyaretçilerle birlikte burada bulunan güzellikleri paylaştıklarını ifade ederek, “Henüz sezon tamamlanmamasına rağmen 50 bin ziyaretçiye ulaştık. Özellikle sonbaharda üniversite, lise ve ilköğretim okullarının yoğun ilgisiyle karşı karşıya kalıyoruz. Sezon sonuna kadar bu sayının daha da artmasını bekliyorum” dedi.