Bartın Üniversitesi’nin Antik Kent Kazıları
Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından gerçekleştirilen kurtarma kazıları, antik Amastris kentinin tarihine ışık tutmaktadır. 2017 yılında Kum Mahallesi’ndeki okul inşaatı sırasında keşfedilen kalıntılar, bölgenin tarihi zenginliklerini gün yüzüne çıkarmaktadır. Kazılar, 2022 yılında hız kazanarak, antik çağlarda bu bölgede var olan görkemli yapıları gün yüzüne çıkarmayı amaçlamaktadır.
Stoa Yapısı ve Restorasyon Çalışmaları
Bartın Üniversitesi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatma Bağdatlı Çam liderliğinde yürütülen kazılarda, Roma dönemine ait bir stoa yapısı bulunmuştur. Bu yapı, boyu 9 metreyi bulan mermer sütunlarıyla dikkat çekmektedir. Korint düzeninde inşa edilen bu stoa, titiz restorasyon çalışmaları ile aslına uygun bir şekilde restore edilmektedir. Şu ana kadar, üç sütunun ayağa kaldırılması başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu restorasyon, yapıların tarihsel ve mimari değerlerini koruma açısından büyük bir öneme sahiptir.
Çalışmalara Katılan Üniversiteler ve Gönüllüler
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile gerçekleştirilen bu büyük projeye, birçok üniversiteden öğretim görevlileri ve öğrenciler ile gönüllüler katılmaktadır. İstanbul, Denizli Pamukkale, Van Yüzüncü Yıl, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Karamanoğlu Mehmet Bey ve Malatya İnönü üniversitelerinden gelen katılımcılar, kazı çalışmalarında aktif rol almaktadır. Bu iş birliği, bölgenin kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem arz etmektedir.
Amastris Antik Kenti ve Tarihî Önemi
Amastris, antik çağlarda önemli bir ticaret merkezi ve liman kenti olmuştur. Prof. Dr. Fatma Bağdatlı Çam, bu kazılar sonucunda Amastris Antik Kenti’nin tarihi öneminin giderek daha fazla anlaşıldığını belirtmektedir. Bulunan yapılar, Roma döneminde bu bölgenin mimari zenginliğini ve sanatsal değerlerini gözler önüne sermektedir. Özellikle, stoa yapısının mimari bezemeleri, Akdeniz ve Ege Bölgesi’ndeki diğer antik kentlerle benzerlikler taşımaktadır.
Gelecek ve Turizm Potansiyeli
Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, Amastris Antik Kenti’nin önemli bir turizm merkezi haline gelmesi hedeflenmektedir. Bu antik kent, tarihi ve kültürel değerleriyle Batı Karadeniz bölgesinin turizminde büyük bir rol oynamaktadır. Ziyaretçilerin ilgisini çekecek olan bu yapı, bölgenin kültürel mirasına katkıda bulunacak ve turizm potansiyelini artıracaktır.
UNESCO Adaylığı Süreci
Amastris’in yıllar önce başlayan UNESCO Dünya Mirası Adaylığı süreci, bu kazılarla birlikte daha da ivme kazanacaktır. Antik kentin tarihi kalıntıları, UNESCO’nun dikkatini çekmekte ve bu süreçte önemli bir adım atılmasına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, Amastris’in uluslararası düzeyde tanınması ve korunması adına büyük bir fırsat doğmaktadır.
Keşfedilen Diğer Eserler
Kazı alanında, daha önceki çalışmalarda Büyük İskender başı, Nymphe heykelleri, Lares heykelleri, amuletler ve farklı dönemlere ait sikkeler gibi çeşitli eserler de bulunmuştur. Bu eserler, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğini gözler önüne sermektedir. Her bir buluntu, Amastris Antik Kenti’nin tarihine dair yeni bilgiler sunmakta ve arkeologların çalışmalarına yön vermektedir.
Bartın Üniversitesi’nin Rolü ve Hedefleri
Bartın Üniversitesi, bu önemli arkeolojik projeyi bünyesinde yürütmekte ve bölgenin tarihi mirasının korunmasına katkı sağlamaktadır. Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, bu çalışmaların Anadolu ve dünya tarihi adına ciddi bulgular elde edilmesine olanak tanıdığını vurgulamaktadır. Üniversite, aynı zamanda bu tür projelerle kültürel mirasın korunmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Sonuç olarak
Amastris Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğini ortaya çıkarmakta ve gelecekteki turizm potansiyelini artırmaktadır. Bartın Üniversitesi’nin liderliğinde yürütülen bu projeler, hem akademik hem de kültürel alanda önemli bir katkı sunmaktadır. Antik kentteki yapıların restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, Amastris’in tarihi ve turistik önemi daha da artacaktır.